24 Şubat 2011 Perşembe

'Bir yabancıdan daha yabancı yaşıyorum..'

"Dürüsüt bir insanım Milena.Esaretin izin verdiği kadar dürüst..Bir şeklimle herkese benzemeyen farklı bir yön var bende.Huzur içinde bir dakika bile çok görülmüştür bana.Her şeyi savaşarak kazanmak mecburiyetindeyim.Sadece geleceğimi değil,geçmişimi de kendim yaratmak zorundayım.Dünya sağa dönüyorsa bu ritme uymak için benim sola dönmem gerekiyor.Palto giymeye üşenirken,bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben.

Franz Kafka "

Başkasına ait mektuplar,okundukça arka bahçeden kaçan çocukların kapıldığı hisler gibidir..dokunulmamış gizemli bir dünyaya açılan kapı gibi.. oysa varolan herşeye el değmiştir çoktan..yinede onları okumak sevimli bir aldanıştır.

Hatıratlar, günceler ve mektupları hep sevmişimdir bu yüzden.Sevdiğiniz veya beğendiğiniz birini herkesten farklı tanımak için en güzel yoldur bu.

En son Kafka'nın hayatının son iki yılında yazdığı mektupların bulunması üzerine basılan bir kitabı - ki onun mektupları meşhurdur daha önce sevgilisi Milena'ya yazdıklarının bir kısmını okumuştum- sahaflarda bulunca orda bırakamazdım tabiki:) Kalem tutarken dahi olan bir adamın hayatını okumak ve okudukça insana dair tüm tezahürleri onun üzerinde görmenin nasıl farklı bir duyguya tekabül ettiği bilmem tarif edilirmi.. :)

Bazen çok küçük ayrıntılar dahi onun ruh dünyasını tanımaya yardımcı olabiliyor..Mesela onun bu denli para sıkıntısı çektiğini hatta ailesinin gönderdiği yiyecekler ile hayatını sürdüren biri olduğunu bilmiyordum..

Yukarıdaki mektubunu Kafka sevgilisi Milena'ya yazıyor.Henüz gençlik yılları,kendini her daim eleştirmekten çekinmeyen yapısıyla bir parçada bu yüzden "Kafka" olmayı hakediyor ve tüm yazdıklarını değersiz gören bir adam olarak şu sözleri söylemekten çekinmiyor;

"Ben yalnızlığımın söz konusu belgelerini yok edecek gücü gösterememişimdir"

ve nitekim dostu Max Brod tüm yazılarını yayımlayarak Kafka'yı Alman Edebiyatına armağan ediyor..


öylesine yazdığınız yazıların ve daha kötüsü mektupların günün birinde tüm insanlığa mal olacağını hiç düşündünüzmü ?


Max Brod ruhlu dostlara sevgilerle :)


NüHa

2 yorum:

  1. hatırlıyorum da kafkanın ismini duymaktan öte dokunarak tuttuğum ve içini karıştırdığım yer seninle gittiğimiz orada bulunduğumuz bir kitap eviydi.. bana okumam için verdiğinde kafkanın laneti içine kAçmış tabirinden kelimeler sarfetmiş gülüşmüştük :)
    işin aslı karamsar ve oldukça gerçekçi bir bir yazar kafka.. düşündüğünü yazan ve sonunu düşünmeyen.. kafkanın sancımalarına bilmem kaç asır sonra şahit olmak çok birşeyi değiştirmiyor.hisler ve tavırlar da en az tarih kadar tekerrür ediyor.. kafka yı belkide bizde özel kılan kendi yüzyılının en iyi kalemlerinden biri olması..
    kafkayı kendi konjöktürü içinde değerlendirip hakkını teslim ettikten sonra şunu söyleyebilmelim ki ; şu yüzyılda ruhi hezeyanları kafkaya yakın birçok insan mevcut.. ama bu onları bir ekol yaPmıyor o ayrı :)
    kafkayı okumak üzere niyet edenler lütfen mutlu zamanlarına tevafuk ettirsinler bu okumalarını :)

    bu arada kuzum mektup demişken sana ait olanlar bende hani hatırlatayım dedim :))))

    YanıtlaSil
  2. :) Ruhunu kafkalaştıranlar çok diyorsun yani Tubam..Ben sanmıyorum pek..derin acı ve ızdırabın süzgecinden geçmiş bir kalem ekol yaratmasada daima farkına varılır..
    Bu anlamda ne yazıkki insanların uyuşmuş bir zihin ve kalp ile hayatın izinden sürüklendiklerini görüyorum..

    :) Mektuplarım..sadece yazınsal hezeyanlarım..
    seninkilerden ben bahsetmiyeyim hiç kuzum :) ?

    YanıtlaSil

Sözün Gücüne inanmayan neden kelime-i şehadet getirir ki?..