3 Şubat 2011 Perşembe

Neden İkinci Yeni?


Eşdeğeriyle yan yana yürürken
Cehennem sokağında birey olmak,
Ve en inceldikten sonra
İlkel sözcüklerle konuşmak seninle.

Saat beş nalburları pencerelerden
Madeni paralar gösteriyorlar,
Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.

Hiç bir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Cemal Süreyya


Birkaç gündür İkinci yeni* şiirlerini özlediğimi farkettim...Cemal Süreyya'ya kısmetmiş işaretlenmek..
İkinci Yeni'yi neden sever insan bunca yokluklarının içinde? ..
"Edep" diye ummayacağım bir karşılık buldum kendimce..belki bu konuda Nisa'm daha fazla söz söyleme hakkına sahiptir -ki ikinci yeni birazda o'dur bende- ben sadece öznel birazda duygusal bir düşünmeye tabi tuttum..


Üstü kapalı olan her zaman bir edebi çağrıştırır insanlara her ne kadar her üstü kapalı olan edepli olmasada?
ve edebiyat birazda bundan dolayı edebiyat değilmidir...

Herşeyin göz önünde olup bittiği gizli ve sır olanın içimizde barınmadığı, bir insanın eşine olan sevgisini (!) dahi sosyal paylaşım sitelerinde yazabilecek kadar mahremini yitirdiği modern zamanlarda tüm kapalılıklarına ve imgelerine rağmen,ikinci yeniyi sevmeli insan..

Sözü ağızlarında eveleyip gevelemeleri belkide düşüncenin eline ekmek değil gidecek yollar vermelerindendir..


İçi boşalmış sözler ve kavramlarla katliama uğrattığımız edebiyatın ikinci yenisi bende bu yüzden karşılığını buluyor sanırım..


Hem ne diyordu Dücane;

"Herkesin anlayacağı sözler söylemek herkesleşmektir..."

(:
"Keşke yalnız bunun için sevsevdim seni"



NüHa


*Edebiyat akımı (bknz.vikipedia)

6 yorum:

  1. Geçen yıl edip canseverin şiiri şiirle ölçmek adlı kitabını okumuştum bu değindiğin konuya edip üstadımızda değinmiş...
    kelimeleri net hatırlayamadığım için affola yazamıyorum ki şuan ne çok yazmak isterdim...

    Edebiyat;
    Sözün edeple süslenmiş hâlidir bence..
    Ne kadar sıyrılmış olsada günümüzde...
    Ama herkesin anlayamayacağı şeyler yazmak, söylemek... Edip cansever buna ece ayhanı örnek göstermiş. Bende okudum anlamak istedim denedim olmadı gerçekten yazdığıyla anlatmak istediği çok farklı...
    Çok güzel bir konuya değinmişsin nüha kardeşim.
    Bi hayli istifade ettim.
    Rabbim razı olsun inşaAllah...

    Bir süredir blogunu takip edemiyorum normalde nete geldimi kendi bloguma bakar bakmaz burayada uğramak alışkanlık olmuştu :)
    Dualarını esirgemeyesin medreseye başladım oda 15 tatil oldu :) çok duana talibim. belirtmek istedim umarım hata etmedim.
    Selâm ve dua ile efendim...

    YanıtlaSil
  2. İstifade ettiysen sevinirim Rehgüzar kardeşim senin gibi kalemine yüreğinin imbiğinden akıtanların beğeneceği sözler yazmak ancak mutluluk verir..


    Ece Ayhan 'ı anlamak zor :)Edip cansever haklı ama oda masum sayılmaz.. Ben Sezai Karakoç'un yakaladığını yakalayamadıklarını söyleyeceğim birileri kızmaz umarım :)

    Farkındayım Yokluğunun ama medreseye başlamana çok sevindim imkanın varsa en güzel şekilde değerlendir.Rabbim yolunu açık edecektir ona doğru yürümüşte kim yardımsız kalmış..

    Duamız karşılıklı olsun inaşallah.. (:
    Baki muhabbetle..

    YanıtlaSil
  3. Rehgüzar Hanıma'a cevaben; Kardeşim aslında Ece Ayhan'ın yazdığıyla anlatmak istediği tamda aynı insanların algılarında Ece Ayhan'lık yoksa yapabilecek bir şey olmaz.Sizin ondan anladığınız da anlamanız gereken bana kalırsa çünkü şiirin duygusunu orda bırakmak onu orda bırakmakla aynı...bir şair sevgilisine sevgilim der o sevgili hepimizin sevgilisi olur,ordaki sevgi hepimizin sevgisi olur aynı mıdır? değildir ama maske gibi takılır.

    Ece Ayhan şiiri zor ve yorucudur sadece emek ister anlamak için.. tabii anlamaktan kastım onun anlatmak istediği değil ki , bence böyle bir amaç artık belirli gün ve haftalar kitaplarındaki şiirlerde kaldı -umuyorum yani-...anlamanız gereken sizin çıkarmanız gereken anlamdır...Ondan kendinize pay çıkartamıyorsanız o sizin şairiniz değildir:)

    Mesela Ümit Yaşar Oğuzcan şiirleri çok açık ve seçik üstelik hepimizin yaşadığı duyguları içeren şiirler olmasıan rağmen ben o bayağı mısralarda asla kendimden bir şeyler bulamıyorum...Yani anlamıyorum da diyebiliriz buna bir anlam veremiyorum...

    Böyle işte..

    Böşraya cevaben;Birileri kızar,senin saçını başını bile yolar:D

    Ece Ayhan ne kadar Edip canseverden farklıysa onlar hepsi birbirinden bana göre çok farklı olsada, Süreya ve Uyar dörtlüsünü aynı yerde anabiliyoruz ama Sezai Karakoç şiiri bu isimlerden çok daha farklı her ne kadar ikinci yeni olarak anılsada ne kadar öyle olduğu tartışılır böşram bu nedenle kendi yakaladığı tarz akımın diğer şarilerinin yakalaması gereken tarz değildir çünkü onun onları yakalaması gerekir bu duruma bakınca,
    neyse şairlerim hakkında atıp tutma hıh :D bak doldum taştım gece gece destanımsı yorumlar yaptırıyorsun yazım hatalrıma bile bakamıycam o kadar uuzn yazdım,

    Açlığa saygısından olacak beni görünce şapkasını çıkarıyor! diyorum son olarak buda aklımdaki bi süreya güzelliği idi ...

    beğendim yazını kuş tebrik ve takdir..

    YanıtlaSil
  4. Konu İkinci yeni olunca.... yorumun sonu yok sandım :))

    Bam teli şairleri olan birisini kızdırmak hiç zor değil Nisam :))Sezai karakoç konusunda biraz taraflı bakıyoruz belkide bu yüzden onun çizgisini hayranlıkla izlerken diğerlerine uzak kaldık bilemiyorum ama ben yinede daha tafsız bakarken yukarıdaki Sezai yorumunu yaptım o işin bencesiydi :)

    Bu kükreyişin aynını Yusuf Kaplan'a göstermeni istiyorum :D o İkinci Yeniyi türk şiirine vurulan kötü bir modern darbe olarak görüyor ve bak ne diyor;

    "İkinci yeni semantik intiharın zirve noktasıdır"

    :)

    YanıtlaSil
  5. Yusuf Kaplan'ın ilgili iki yazısını sen bu yorumu yapınca bulup okudum büş.

    :D

    ben şiir konusunda biçim ve türle ilgili yorum yapacak kadar bilgili değilim sadece kitap okudum şiir okudum baktım hoşuma giden şairler ikinci yeni şairleriydi ve bende demek bu akımdan hoşlanıyorum dedim öylede devam ediyorum,bu konuda bi şair hassasiyeti ve bilgisiyle atıp tutamam ama Kaplan'ın üslubunu bağnazca ve taraflı bulduğumu söylemeden geçemem.

    hayatta en sinir olduğum bişey varsa oda haklıya hakkını vermeyen ve salak durumuan düşen müslümandır - ki çok vardır bunlardan-

    yer yer şövenik yer yer tutuucu bu yazılardaki tespitleri evet doğru şiirde modernleşme olarak adlandırılan ve böyle devam eden süreç ikinci yeni şairleri ölüp gidince bitecek yeniden tanzimat öncesi şiirine mi dönülecek zannediyordu?

    her akım bir öncekini siler ve yok eder bu bir gerçek türk şiirinin değişmesi ve yenilenemsi gerekiyordu çünkü eski şiir yeni hayatta yeni insanlarda karşılığını bulmuyordu,sadeec aşktan bülbülden şaraptan bahseden şiirlere bağlılık yemini ederek bir şiir ne kadar gelişebilir...

    bu milliyetçi tabanlı yaygaralar boş laf..başka bir şey değil,bilmiyorum belkide yetiştirilme tarzı ve kültürle alakalı bir şey zevki rengi tartışmıyacağım , ama bi müslüman olarak kimse benden türk şiirne sahip çıkmamı beklemesin lakin eskilerden çok ismet özel imanımı doyuruyor artık naatların ötesinde bir beklentisi var insanların..derinlik biçimle özlükle olmaz samimiyet kalemden akar anlayana...

    :D kafamı kızdırmasın benim

    YanıtlaSil
  6. Gelenekçi bir çizgi üzerinden konuştuğunu pek sanmıyorum Yusuf Kaplan'ın ama kaygısına anlayabiliyorum ve hak veriyorum..

    Bu ülkede modernizmin "kavramlarımızın" içini boşaltarak başladığını düşünecek olursak bir parça hak verebiliriz kaygısına....Türk şiirini eleştirmekte aceleci davranmamak gerek Nisam çünkü Ben Turgut Uyar'ı anlayabildiğim kadar Yunus emrenin dizelerini anlayamıyorum henüz çünkü benim kavramlarım kayıp..yani ki türk şiiri aslında bende ikinci yeninin eskisi :)

    Bu açıdan Yusuf hocaya diyecek sözüm yok ikinci yeniye de.. :)

    YanıtlaSil

Sözün Gücüne inanmayan neden kelime-i şehadet getirir ki?..