27 Kasım 2009 Cuma

Evdekiler Mahçup Olmasın Diye Kurban Kesen Amcalara İthaf Olunur...

"Kurban,sadece insanın Allah karşısındaki haddini değil,eşya karşısındaki değerini de öğrenmesidir..
Kurban,insanoğluna varlık hiyerarşisinin önemini anlatan sembol bir ibadettir"*



Rabbin o eşsiz rahmet ve merhametiyle insanlığa kredi açtığı günlerden birindeyiz yine elhamdülillah ..

Varlığımızı sırf ona adamak ve adanacakların tümünü ona adayabilmek özgürlüğünü bahşeden Rabbe şükrolsun..

Herşeyi insan için yaratan ve insanı kendine kul olsun, sahte ilahlar edinmesin için yaratan Rabbimiz; insanın eşyaya üstünlüğünü anlaması ve yalnızca kendisine kulluk edilebileceği şuurunu kazanması için bize ve bizden öncekilere Kurban'ı sembolleştirerek emretmesi Rabbül alemin(terbiye edici,öğretici) ismi tecellisine bir kere daha şükretmemizi gerektirmekte..


Öyleya.. ya tersi olsaydı da biz diğerleri gibi ay'ı güneşi,ineği ,ateşi Tanrı edinseydik.. (muhafazallah) Ki onların üzerinde "insana has kılınmıştır" notu düşülmüşken..(hac 36-37)


Bize bu sembol ibadeti kazandıran, insanlığın diriliş mayasını ölen hamura katarak diri bir milletin temelini atan ve ismini
Halilullah olarak yazdırmış Hz.İbrahim'i ve İsmailini (a.s) anmadan kurbanı anlamanın da mümkün olmadığının farkındalığı ile;

Rabbimizden İbrahimi bir iman İsmaili bir itaat ve onların ortak bilinci Takva'yı diliyoruz..


O'na ulaşanın yalnızca Takva olduğunun şuurunda bir bayram geçirmek duasıyla

.....
Measselam

NüHa


*M.İslamoğlu(Kur'ani hayat dergisi)
Resim:picasso
Başlık:Haberlerde izlediğim, Kurbanı et yeme şöleni sanan, amcalardan alıntı bir dize..

Müessesemizin İkramıdır :)))


Kimselere vermediğim, şekerlerim ve çikolatalarımı blogumun nezih okuyucularıyla paylaşıyorum :))

Ve tabiki Nisa'm,Tuba'm bunların üçer adet olmasının hikmeti siz'siniz :)

Mavi benim olsun, yeşili Tubamın, pembeside Nisamın :)
Aradakileride ziyaretçilerimize verelim zaten hepi topu o kadar ziyaretçimiz var :D
......


Daha bitmedi...

Bayramda el öpmeye gelicek şanslı misafir adaylarımıza annemin süprüz ikramları olucak :D (tamamen misafir çekmek için yapılmış oyunlar .Ailede küçük olunca bayramda gelende olmuyor şikayetçiyizde azcık.. :D )

Ama ilk günü geldiniz geldiniz, gelemediniz bu tren kaçıyor :)
Keşan'ın yollarına revan oluyoruz bildiğiniz gibi :(

Onada şükür...

Bayramda gidilicek, eli öpülücek hayır duası alınıcak büyüklerimizi
ve bereketlerini eksik etmesim Rabbim..


Yarın Bayram..
Bayram soframızda yine 'aşiretimizle' olucaz inşallah :))
Buralara pek uğrayamayabilirim
Hazır saat gece yarısını geçmişken :)
Tüm islam aleminin Kurban bayramı mübarek olsun..

Bayramımızı Bayram gibi geçirmeyi dilerken,
Ümmetin bayramı bayram yapamayanlarınıda dualarımıza katalım inşallah
...
Kalbi dualarım ve sevgilerimle :)
NüHa

24 Kasım 2009 Salı

O Mahur Beste ...

Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
O mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız

Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı

Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara

Söz:Atilla İlhan

Ahmet Kaya dinliyordum ama müjganlar'ımdan birine tel.de bu şarkıyı dinletene dek 'mahur besteyi' pek dinlemezdim... :) Sevmediğimden değil dinlememi sürekli kılıcak bir anısı olmadığındandır belkide..

O mahur besteleri dinlediğimiz tüm müjganlara ithaf ettim bu sözleri..

NüHa

16 Kasım 2009 Pazartesi

Meçhul Öğrenci Anıtı



Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında
Bir teneffüs daha yaşasaydı,
Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür
Devlet dersinde öldürülmüştür.

Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:
- Maveraünnehir nereye dökülür?
En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı:
- Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine'dir

Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı mor
Bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır:
Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım

O günden böyle asker kaputu giyip gizli bir geyik
Yavrusunu emziren gece çamaşırcısı anası yazmıştır:
Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler..

Arkadaşları zakkumlarla örmüşlerdir şu şiiri:
Aldırma 128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında
Her çocuğun kalbinde kendinden büyük bir çocuk vardır
Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek
Ece AYHAN
Hayatının son anlarını huzurevinin(!)puslu camlarına şahit tutturan üstad'ı anmak istedim bugün..
İşaret ettiklerinin altını çize çize okumalı bazen onun şiirlerini
Bam tellerimize dokunduğunu hissetmeli anlamak için.
O güzel üslübuyla 12 eylül'ün "emeği eline verilen çocukları'na" ithaf ettiği şiirini;
'emeği elinde kalmasın diye içimde büyüttüğüm çocuklara' okumak için işaretledim ..

9 Kasım 2009 Pazartesi

Yansımalar..



Seviyorum bağnaz tabuların dayatmasından kurtulup
meydan okuyacak cesarette oldukları halde naifçe yol alanları..
ve galiba bir parçada bu yüzden seviyorum "yansımalar"ı..

Şenol Filiz ve Birol Yayla klasik müziğin bile kabul edemediği batı enstrumanı olan "gitar'ı tasavvuf müziğinin enstrümanı olan "ney" ile birleştirip enfes bir enstürümantel müzik icra ediyor.Zaman zaman ud ve tanburla da eşlik ediyorlar Ney'e..

Çok eleştiriliyorlar hatta ney hocalarımızdan bir kısmı dinleme yasağı bile getiriyor :)
İlginç değil aslında böyle yadırgamak ve ötekileştirmek bizim adetimiz..

Ney hocamız bize her zaman şöyle derdi;
"Ney bir enstürümandır onu kutsayanları anlamıyorum onunla her türlü beste üflenebilir" ve ardından bize 9-8'lik bir oyun havası dahi üflediği olurdu :)

Üflemenin %90'ı dinlemek %90'ı nefestir denir :) ben ilk emredilen o %90'ı ağır taksimlerin dışında Yansımalarla tamamlıyorum bu aralar..
Tavsiyelerimdendir..
NüHa

Açılım Biraz G(a)rip Oldu Doktor..


Türkiye gündemiyle meşgul olmaya gör :) aklın bir yumağa sarılmış envai çeşit renkler gibi karmaş dolaş olur..
Bu aralar "demokratik açılım-Kürt açılımı-toplumsal barış" adlı içeriği aynı olan mefhumların yıllar yıllar sonra gündeme gelmesi isteyen-istemeyen herkesi heyecanlandırmış kafalara "mı aceba? " sorularını sordurmaya başlamıştı ki.... Önce H1N1 adlı virüsün ülkemize dağ bayır deniz aşarak gelip grip salgınının başlaması, ardından "aşı olursak mı daha çabuk ölürüz olmazsak mı" :))kıvamında tartışmalar sağlıklı olan-olmayan her vatandaşın ana gündem maddesi oldu..Herkesin bu konuda en az doktorlar kadar fikri var (Canım ülkem .. herkesde gündeme göre herşey olabilme potansiyeli var :D ) Ben daha mikrofon uzatılan kimseden;"bilgim yok" cümlesini duymadım ama herkesin"fikrim var" cinsinden yorumlarını dinliyorum her bültende :))

Tam bunlarla uğraşırken bi ara, ordu içindeki çatlak seslerin band kaydı değil gerçek olduğunun duyulması gündemi alıp yine ortaya karışık bir salata hazırladı bu kallâvi sofraya :) (Vatan elden gidiyor,ordu yıpratılıyor pankartlarının da hava almaya ihtiyacı var arada :D )

Bunlar yetmezmiş gibi birde GDO’lu ürünler çıktı başımıza.
Genleriyle oynanmış ürünlerin hükümet tarafından onay verilip ülkeye sokulması bizi bir kaos’tan diğerine kafa yormaya davet etti…

İşbu olunca Hadi gel işin içinden çık Ey vatandaş-ı Türkiye..

Bu karışık gündemle ilgili yorum yapmıyacağım tabi ki.. görsel ve yazınsal medyada nereye göz atsanız her biri hakkında bol yorumlar var her çeşidi :)seç beğen al ama önce safını belli et yeter...
Artık takip etmiyorum- etmek istemiyorum sevdiğim bir kaç yazarın yazılarına bakıp geçiyorum..
Çoğu yorum yapan artık bana "lüzsumsuz konuşuyorlar" dedirtiyor
Çünkü kimse biribirini dinlemiyor kimse birbirinin sözüne değer vermiyor hatta güvenmiyor..çünkü hepsi kendi arkalarına aldıkları güçlerin sözüne inanıyor ve bütün sözler o arkalarındaki güçleri savunmaya yönelik çıkıyor ağızlardan..Çoğunun derdi sorunlara çözüm bulmak yerine "baaak ben demiştim"kabilinden ahmakça kendini ispat etme çabası..

Herkes konuşuyor herkes..

Sözlerine inanmam için önce onların sözün gücüne inanan insanlar olduğunu bilmeliyim..Zira biz bugüne kadar hep gücün sözüyle yönetildik..
Bizdeki güven eksikliğinin temeli de bundan olsa gerek!
Konu neydi açılım mı?
:)
Yarın 10 kasım doktorlar iyileştirecek onu(!)
...
Akleden kalp ile..
NüHa

3 Kasım 2009 Salı

İyiki Doğdun Gördün mü 18 oldun :))


İyiki Doğdun Çiçeklerimin En Masumu..
Hangi ara büyüyüp de 18 oldun bilmiyorum :) daha dün Zehra* kadar küçücük bi miniştin.. :) (Gerçi şimdide büyük bi minişsin benim için :P )
İnsan en sevdiklerini anlatmakta hep zorlanır nedense..
O kadar canımdansın ve değerlimsin ki, sizin gibi kardeşler verdiği için Allah'a bin şükür..
Yüreğinin yükünü azaltsın Rabbim..
Yanağına kondurduğu o gamzeler hep işlevini yerine getirsin :) ve bizi onları görmekten mahrum etme ömrün boyunca..
Hayatını İmanına şahit kılacak bir ömür yaşamanı nasibetsin sana Rabb
Ferasetin ve Sabrın bol olsun..
Seni çok seviyorum çiçeğim..
İyiki Doğdun
Ablan Büş :)
Açıklama: :) Kimdir bu masum çiçek diye merak ederseniz diye bir açıklama yapmak istedim..
Şeyma benim birtanecik amcamın kızı (aslında çok amcakızı varda kendisinden bitane mevcut :) )Bugün doğum günü çiçek'imin birazdan yanına gidicez inşallah.
Gitmeden böyle bir yazıyla Onun 18'ine bloguda şahit tutalım dedim :)
Hediye alamadım şimdilik :( en iyi becerebildiğim şeyi yapıyım bari dedim
Çok güzel dua ederim :)) Onu bugün dualarıma bol bol ortak ediyorum..
*Yıldız koymuştum Zehra'nın yanına.. Zehra Nas'ımızda bizim küçük minişimiz yani Şeymanın kardeşi :)
Gönle Sevgiyi eken Vedud ismine sonsuz şükür..

2 Kasım 2009 Pazartesi

Hz.Fatıma:Can Parçası..

Kur'an'ın Kızı Fatıma..
Vahiy ile doğup Vahyin kesilmesiyle hakka yürüyen Fatıma..
Cahiliyye dönemi yaşamamış tek sahabe olan Fatıma..
Babasının ciğerparesi Fatıma..
Babasının (s.a.v)Benden bir parçam dediği Fatıma..
Babasının annesi(ümmü ebiha) olan Fatıma..
Kasım ayı iç sızlatan aylardandır..
Belki Kasım'ı böyle yapan O'nun ölümünü içinde barındırmasındandır
Çünkü O Alemlere Rahmet olan'ın (s.a.v) Canının Parçasıdır..
Tevafuk ki bu ara okuduğum kitap Hz. Fatıma'yı Anlatan Sibel Eraslan hanımefendinin Can Parçası isimli eseri..
22 Kasım Hz.Fatıma annemizin vefat ettiği tarih
Bu ay sık sık duyabiliriz Hz.Fatımâ'yı anma programlarını
Rabbim sayılarını artırsın
lakin;
Fatıma'yı anmak yetmez O'nu ANLAMAK gerekir
hayatını anlamak,kısacık ömründe şahit olduklarını anlamak..
Bir aya sığdırmak değil,
hayata geçirmek çağa taşımak gerekir Fatıma'yı..
Hz.Fatıma günümüz kadınlarının rol modelidir
O'nu tanımak her mü'minenin boynunun borcudur.
Fatıma okuyan, Fatıma öğrenen, Fatıma öğretendir..
Kur'an'a ve Allah'ın Rasulüne
adanmış bir hayattır onunkisi..
Ne acıdır ki Türkiyede kız çocuklarına konulan isimlerde onun ismi birinci sıradayken hayatı hakkında elimizde ki kaynaklar kıt olmakla beraber onun hayatını anlamak ve anlatmakta hep sessiz kalınmıştır..
Modern Çağın eritip, tüketim aracı gibi gördüğü kadınların
Fatıma'ya ihtiyacı vardır..
Fatıma'yı çağa taşımak için Çağın Fatıması olmaya gayret edenlere selam olsun..
NüHa



Fatıma;Hava
Fatıma;su
Fatıma;hayat verdiği halde,öne çıkmayan,
öne çıkmamaya razı olmuş,sessizliğin sesi
Fatıma..
Sibel Eraslan




Not:Kitabı bana hediye eden Can'ımdan bir can gibi sevdiğim dostum Tubam'a teşekkür ediyorum..Allah O'ndan razı olsun

Hz.Fatıma'yı bir yerden tanımaya başlamak isteyenlere "Can Parçası" nı çok kere tavsiye ediyorum..

Dua ile..