6 Ocak 2011 Perşembe

(.....-......)



"Ne geçmiş tükendi ne yarınlar
hayat yeniler bizleri
geçsede yolumuz bozkırlardan denizlere çıkar sokaklar.."*



Keşke hayatın okuttuğu dizeler arasında bir la miktarı kadar durdurabilsek ömrü
belki geçmişe uzanırdı ellerimiz..
Bir masal kahramanı çıkarırdık ordan hayatın tam ortasına..Bir masalda biz bırakırdık dünyaya..


Dün bilmem kaç sene evvel ben doğmuştum biliyormusun blog
ben dün doğmuştum da dünyanın bundan haberi yoktu, olmazdı da zaten, hiçbirşeyi değiştirmemişti ki gelişim..

Ülkem Cumhuruna getirdiği bollukla minnet duyuyordu
Devrimci gençler daha esaslı sloganlar atıyordu sokaklarda
Mücahidlerin gür sadaları arasında Metin Yüksel fidanları yetişiyordu..
Çeçenya deyince tüyler ürperiyordu vatanımda..
Bosna, Bilge Kralının Cumhurluğunda mutluydu..
Filistin de yaşananlar hiç bu kadar kanıksanmamıştı
Vicdan,yürek,aşk ve sevgi sözcükleri yıpratılmamıştı henüz..
Adalet hiç bu kadar pevasızca dağıtılmıyordu..
Haberlerde cinnet geçiren babanın ailesini katledişi yoktu..
Açık bırakılan dükkanların soyulmayışına hiç bugun ki kadar hayret edilmiyordu...


Yani ki;herşey daha ciddiydi de ben göremeden büyümüştüm bütün olanları..
Şimdi hepsi bana masal..

Sen kısmetli bir çocuktun desede annem..gerçekten öylemiydim..


Allah böyle bir dünyaya "insan" inzal etmişti de Lebbeyk diye karşılayanlar yokmuydu..
Allah'ın emanetine sahip çıkacak vardı elbet..
Onların kanatlarına teslim uçtum yıllar yılı bir kere olsun hissetmedim onların yanında yokluğu varlığımdı onlar her anım her yanım..


İlkokulda öğretmenim o olmasa bende olmam diyeceğiniz hangi değer vardır dediğinde ilk parmak kaldıran bendim sınıfta "annem ve babam" demiştim de öğretmenim onlarsızda oluyor deyince çok şaşırmıştım ..nasıl olurdu..oysa ben bugüne kadar hiç onlarsız yapmamıştım..

Dün evdeki kalabalık ortama rağmen babam gecenin bir vakti pasta getirmişti
annem mutlu olup olmadığımı sorduğunda "mutluluğu artık pastalarda bulamıyorum " diye espri yapmıştım :) ne biliyim şöyle daha markalı bir pasta filan olsa belki demiştim :)) annem kızgın kızgın bir anne cevabı verdi tabi :)) sustum..'Tüm yaşlarımı geri istiyorum' diyebilseydim üzülürdü biliyorum..


Ama artık benim mutluluğum onların bana uzanan yıpranmış ve nasır tutmuş elleriydi,yıllarca bıkmadan beni taşıdıkları yürekleri..Bu doğum günümde onları çok özlediğimi hissettim hemde onların böylesine yakınındayken..Çok..


Annem doğru söylemişti ben çok kısmetli bir çocuk olarak büyüdüm..

Her doğumgününde kendim için istiyordum ama bu sever onlar için istiyorum;
Rabbim onları çok sevsin Rahman ismiyle sevsin Rahim ismiyle sevsin..
Bilirim o severse bir yetimi Dünyaya Rahmet kılar gibi sever...
O.. sevsin yeter..

NüHa


*Yeni Türkü-Fırtına
Fotoğraf: Babam ve Oğlum'dan bir sahne

4 yorum:

  1. Rabbim onları senin vasıtanla cennette makam sahibi etsin. senin ve ailenin derecesini arttırsın.
    selam ve dua ile..

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim yorumunuz için
    Güzel dualarınıza amin olsun..
    selam benden :)

    YanıtlaSil
  3. İnsanın olmazsa olmazları yokken yaşayabilir, evet.. Öğretmen doğru söylemiş.. Ama bunun adı "yaşamak" olur mu o vakit? sonuçta biz "yaşayanlar" arasında çeşitlilik var.. Mesela; garipler, yorgunlar, mutlular, çaresizler, uykusuzlar, yalnızlar, gülenler, ağlayanlar.... Örnekler çoğaltılabilir..

    İnsan inanıyorsa yaşar elbette ama "kaybettiği şeyi, her ney ise, onun verdiği acıyla,onun verdiği boşlukla yaşar.." En az kayıpla bir hayat yaşamanız dileğiyle..

    YanıtlaSil
  4. Olmazsa olmazlarsızda yaşayabilmek zordur elbette ama mümkündür..O cevabı verdiğimde ilkokulda idim sonrasında olmazsa olmazlarsızda yaşanabildiğini tecrübe ettiriyor hayat.

    Aklıma "Her yaşayan ölür ama her ölen gerçekten yaşamış sayılırmı?" repliğini getirdi yazdıklarınız..

    İyi dileğiniz ve yorumuz için teşekkürler üveys abi.

    YanıtlaSil

Sözün Gücüne inanmayan neden kelime-i şehadet getirir ki?..