22 Ocak 2011 Cumartesi

Avaz-i Gonceşkha/Serçelerin Şarkısı

Dün İlk olarak bir filmi izleyememenin vehameti ile filmi beğenmenin komikliğini keşfettim galiba..

İranlı yönetmen Majid Majidi'nin birçok festivalde ödüle aday gösterilen
ve hatta İran sinemasının adını Oscar'a taşıyan "serçelerin şarkısı" filmini,
film okumaları
başlığı ile düzenlediğimiz bir programda izledik..daha doğrusu izlediler :)

Ben ileri derecede miyop ve astigmat gözlere sahibim ve gözlüklerimi en son kendi elimle tahribata uğrattığımdan filmi çok flu bir şekilde izlemeye çalıştım..Daha da vahimi film alt yazılıydı.. (:

Yanına oturduğum arkadaşa durumumu izah edince filmi ara ara anlatarak sahnelere anlam vermemi sağladı.En kötüsü de sanırım herkes gülerken benim iki üç dakika sonra konuyu anca anlıyor olmamdı (:


Neyse ki film okumasını yapmak için davet edilen yönetmen abimiz Bedir Afşin
sayesinde filmi izledim sayıyorum..

Film; şehirlilik vurgusu ve şehirde bir babanın dramıydı kabaca özetlersek..
Majid majidi'nin sahneleri konuşmalar olmadan dahi izlenmeye değer.
İfadeler belirgin mesajlar açık


Ve tabiki filmde vurgusu açık iki sahne ; mavi kapının Kerim tarafından taşındığı ve Balıkların kovadan dağılma sahnesi..

"Mavi kapı"
Bedir Afşin'in de ifade ettiği gibi tesadüf değildi elbette
Majid Majidi, Kerim'in (baba rolünde) sırtlandığı o kapıyı neden mavi seçmiş olabileceği düşünülmeye ve görülmeye değerdi.

Bloguma ithaf edilse bir sahne ancak bu kadar olurdu..(:
Filmi anlatmaya kalkmıyayım siz en azından izleyin :) ben ettim siz etmeyin kabilinden..


...

Bedir Afşin ismi muhtemelen yabancı gelecektir
Normaldir çünkü henüz popüler kültürün çengeline takılmayan bir isim
ancak yakında takılır.. Allah kurtarsın diyelim şimdiden (:
Çok iyi çalışmıştı dersine Bedir abi
filmi okurken isabetli ve izleyicinin yakalayamıcağı noktaları iyi tayin etmiş
Önyargı ile gitmiş olacağım ki bu kadar samimi bulunca şaşırdım..

Umarım şaşkınlığımızı değiştirmez.. İslamcı sinema yerine müslüman bir yönetmen olmayı istediğini ifade etmişti Allah Yar ve yardımcısı olsun..


NüHa

Serçeler ölmeden..

6 yorum:

  1. Filim, majid majidi'nin diğer filimlerine nazaran daha basit bulduğum bi filimiydi, izlediğimde bunu hissettim.. Mesela yine aynı yönetmenin baran filiminin yanından bu filim geçmez desem haksızlık etmem umarım..
    Yine bir iran filmi var, "bab'aziz" diye.. Hayatımda izlediğim (kendi tarzıma göre) en iyi filim diyebilirim.. Blog takipçilerine duyurulur..

    Bu programın organize edilmesi güzel oldu..
    Bence böyle organizelerde filimler felsefi içerikli ve konuşmacılar da daha özveriyle seçilmeli..

    İzleyemedim demişsiniz ama izleyenlerden daha çok perde arkasını, fizik ötesini görmüşsünüz.. izlemek bu olsa gerek..

    YanıtlaSil
  2. Majidi'nin ilk ve tek izlediğim filmiydi.
    "Bab'aziz"in methini duymuştum ama izleyemedim inşallah ara vermeden onuda izleyip kritiğini yaparım.. İran sinemasına birkaç film dışında uzak kalmışız,bu kadar iyi işler olup bittiğini bilmiyordum.

    Programda emeğimiz pek geçmedi,film seçme ve konuşmacı dahil herşey tek kişiye kaldığı halde iyi oldu bizce.

    perde önü görülemeyince perde arkası düşünülüyor galiba (:

    YanıtlaSil
  3. *Gülün fiziği; gülü alan, işleyerek gül suyuna dönüştüren ve onu satan tüccarın malıdır. Ama gülün metafiziği; güle bakan, hisseden, koklayan, düşünen, anlayan ve okuyan şaire aittir… (Yalnızlık sözleri)

    *Rüzgar hem şaire, hem çiftçiye esmektedir. Birisi için rüzgarın bir manası vardır, diğeri için ise bambaşka bir manası… şair için yalnızlık, yabancılık, gurbet ve maşukundan taşıdığı bir sürü mesaj, dert, sır ve fısıltılarla yüklüdür rüzgar. Çiftçi ise harmanını savurmak, buğday ve sapını ayırmak ister onunla…(Yalnızlık sözleri)

    şeriati, perde önü ve perde arkasını çok yerinde gösteriyor.. siz böyle şeriati gibi görenlerdensiniz.. şeriati gibi bir parka gidip öte alemleri görür gibi yaşamak...

    bab'aziz kritiğinizi merakla bekliyorum:)

    YanıtlaSil
  4. ümmü ubeyde23 Ocak, 2011 20:27

    yönetmenlerin ve kritik yapan ustaların işi zaten seyircinin görmediğini görmektir sevgili haykır :)
    efenim iran sineması bir alternatif diye başlamayacağım bilen biliyor iran sinemasının ne olduğunu :) bilmeyenler bilenlere anlatsın yada.. :)
    yoksulluğun ve birinci dünya statüsünün altında kalan ülkelerin mazlumiyeti ve mahsuzluğunu farklı tema ve dekorla vücuda getirmek açıkçası benim ilgimi çekmiyor.dünya varolduğundan beri milyonlarca ülke hep bu saydıımız mahsuzluk sınırında gel-gitler yaşadı.şahsi kanaatimdir filmler , karikatürler , yazılar ve manifestolar ne siyasi ne sosyal nede bireysel sorunları çözüyor değil... çok mu katı düşünüyorum bilmiyorum ama artık bu materyallerden umut devşirmeyen ben etkileniyor değilim tüm bu sanatsal martavallardan...

    YanıtlaSil
  5. El cevap : Üveys;

    Estağfirullah şeriatinin esamesi okunmaz bende
    mütevazilik olarak söylemiyorum ancak dücane derki "büyük olmayanların mütevazilik göstermesi riyakarlıktır"

    Şeriati için ve onun gibiler için ancak hayret edebiliyorum şimdilik..Bakmak nasiboldu görmekde nasibolur inşallah diyelim..

    YanıtlaSil
  6. El cevap;Ümmü Übeyde

    :) Sanata dil uzatma sayın parlak,sığlığın ana caddelerinden toplamayalım seni..

    İran sinemasını bir bilenden dinlemeni tavsiye ederim..bilenler bilmeyenlere anlatacak kadar çok değil zira.
    Mazlumluk ve mağdurluk üzerinden etkilenmiyorum mu diyorsun?
    Bir gün Kürtlere uygulanan zulmü çekecek kadar cesur yüreklikler çıktığında da bu sözleri duymak isteyeceğim senden :))

    Sanatsal martaval dediklerin zaten halihazırda sorunları çözmek için değildir çözüme işaret etmek içindir..

    YanıtlaSil

Sözün Gücüne inanmayan neden kelime-i şehadet getirir ki?..