5 Mart 2010 Cuma

Hatırlat Haziran'ın Sonlarında Çocukluğumu Yakalım..



Sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum
Şehre inerim bir sinema yağmura çalar
Otomobil icad olunur, Zarifoğlu ölür
Dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.

-Senegalliler dahil değil

Sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
O vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
Hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin


-Yoksa seni rahatsız mı ettim?

Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak

-Freud diye bir şey yoktur.


Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
Belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
Bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
Yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.

-Haydi iç de çay koyayım.

Muhsin ÜNLÜ

Ah demeyi unuttum mu :)
Ah..

"Kendinde olan yahut kendileşmiş sözdür onda şiir. Çünkü o, başkası değildir. " diyor Aralık Edebiyat


Bende diyorum ki Muhsin abi şiiri bırakmasın ki biz bize bir biz bulalım..

2 yorum:

  1. ulan bu kurbağa bir prens oldu,
    dünyanın düzeni değişti...

    masal dediysek de o bölümü kimse dinlemedi, çoktaaan uykuya geçilmişti çünkü...
    ..............................beria

    YanıtlaSil
  2. Kurbağa aynı kurbağa
    sorun bizim anlamlarımızda..
    yada rüya görüyoruz hala... :)

    Yinede rüya görmek güzeldir abla..

    YanıtlaSil

Sözün Gücüne inanmayan neden kelime-i şehadet getirir ki?..