22 Şubat 2010 Pazartesi

"Benim Marlon ve Brandom"

Not:Bu aralar fazlalığa uzak olmak isteyişimle bir soğuk endam arz ediyorsam da affola..Bazen olur..

Siret'i Meryem konusunda da bahsettiğim yalınlık arayışım bitmek tükenmek bilmeyince filmlerdeki yalınlıkları ve yakınlıkları keşfe çıktım.Ne hikmettir bilinmez..


Gitmek"benim marlon ve brandom"

Birçok batılının uzak kaldığı hayatların resimleri
Bir aşığın bitip tükenmek bilmeyen sevgiliye gitmek telaşı..

Film gerçek bir hayat hikayesi,
başrol oyuncusu Ayça kendisini oynuyor(!) (bu nasıl bir tabirse)
Mülteciler, yolcular, anneler, çocuklar,
...herşey olduğu gibi oyuncu yok


hem dedimya fazlalığa yer de yok :)


Bir Sanat filmi

alışılmışın dışında olduğundan herkese tavsiye edilmez,en azından ben etmiyim sonra başıma üşüşüp "senin yüzündeeen" :) çığırmalarının mesulü olmak istemem.


...

"... çekmecemdeki son sigaram, beni sarmalayan o koca kadife yeşil ceketsin. Bir kuş misali uçarak gitmek istediğim adamsın. İran'sın. Suriye'sin. Habur'da nöbet tutan askercik, Mezopotamya'daki en vahşi kıpkırmızı gelincik ... Üzerine yattığım uçsuz bucaksız boz bir vadisin ... Marlon ve Brando'msun ... "

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sözün Gücüne inanmayan neden kelime-i şehadet getirir ki?..