19 Nisan 2012 Perşembe

İsmet Özel'le 4 saat...


Lafı uzatmayacağım
laf diyorum çünkü bu minval üzere yazacaklarım yaşadıklarım karşısında "laf"tan öteye gitmeyecektir
....

Salı günü İstiklal Marşı Derneğinde Üstad İsmet Özel'in davetine icabet ettik..
 20 küsur kitap yolculuğu bizi büyük Şairin kapısında soluklandırdı.

Bu göründüğü kadar kolay ve yolların düz olduğu bir yolculuk olmadı elbette..
"Henry Sen Neden Buradasın'dan","Waldo Sen Neden Burada Değilsin"e bir yokuşu tırmanırken...." Faydasız Yazılardan", "Taşları Yemek Yasak"a... tökezledik..
" Zor Zamanda Konuşmak'tan", "Tahrir Vazifelerine" yeniden yürümeyi öğrenmek düştü payımıza..
"Cuma Mektupları'nda" ise İsmet Özel'in somuta adım atabilmek için döktüğü ter'in şahitleriydik artık..
Hepsi "o iş senin bildiğin gibi değil" diyordu
baş ağrılarıyla biten derslerden canımızı yakan anlamlara vardığımızda O iş hiçbir zaman bizim işimize gelen bir sonuca varmıyor ve bir kez daha mağlub oluyorduk hakikat karşısında...
..

Etrafımızdan aldığımız tepkiler...Üstad hakkında aktarılan havadisler...
hepsi onunla görüşeceğimiz an'ı anlamlı kılmaya yetiyordu
Bizim Şahit olacağımız İsmet Özel nasıl olacaktı?
Beklentisiz bir bekleyişle bekledik..

....

İçeri girdiğinde 68 yaşında biri için oldukça dinç ve hızlıydı..
Yüzündeki çizgilerin belirginleştiği yerler sürekli tebessüm ettiğinin en büyük şahitleriydi..
artık bizde şahidiz..

Konuşmaya nasıl başlar bir şair yada bir düşünce adamı...
İsmet Özel'se o kimse, bu sorunun cevabı hep muammadır
Çünkü İsmet Özel Nihavend bir şarkıyla da başlayabilir söze :)
şiirlerini en iyi okuyan şair olduğunu biliyorduk ama şarkı söyleyebilen en iyi şair olduğunu da öğrendik
....

Samimiyet, saygı, hürmet,hayret,şaşkınlık,ellerimizle yaptığımız ikramlar,diyabet baklava,bol  tebessüm'le ve unutulmayacak an'larla dolu 4 saat..
....
Derdi olanın derdini dinleyebilmek ve anlamak büyük bir lütuftur bilene..
Üstad'ın Gıyabında yaptığımız duaları ,bizatihi kendisine ederek nihayete yaklaşmak..
bu bize yetti
....
Minnetimi dile getirmek oldukça güç
Çünkü O ve Onlar olmasaydı ne bu blog ne de kalem benim için bu kadar anlamlı olmayacaktı
...
Rabbim İstikamet ve güç versin
yüreğine
kelimelerine
emeğine
...


NüHa


2 yorum:

  1. 68 mi..o kadar olmuş mu sahi..nedense şairi hep 19-20 yaşında hayal ediyorum..bıyıkları yeni terlemiş bir deli fişek delikanlı gibi..demekki yaşlanmayan nice şiir bırakarak geriye,yürüyor dağlar,dağların ilk geldiği yere..iyisi mi,şiirim kabarmadan gideyim..
    hoştu..biz de kulak misafiri olduk sohbete..gönül daha çok ayrıntı ister durur..ama tadında bırakmak da iyidir..:)

    vesselam..

    YanıtlaSil
  2. Evet D.Zehra 68 inde bir delikanlı o artık :)
    dağlar deyince aklıma i.Tenekeci'nin "zirveler ulaşılmadıkça acı verir" sözü geliverdi...Üstadlar tıpkı bir dağ gibi haklısın yamaçlarında dolanmak iyi hoşta zirvelerine yaklaşmak pek çetinmiş..

    Bende tadında kalsın istedim :) ara ara atıf yapacağımdır muhakkak...

    Yorumunuz için teşekkürler..

    YanıtlaSil

Sözün Gücüne inanmayan neden kelime-i şehadet getirir ki?..