13 Mart 2012 Salı

Keşmekeş

İçimize gömülerek yaşamayı öğreniyoruz hergün yakalanması mümkün olmayan tiktaklar arasında
Kimsenin bilmediği cümlelerimizle "kim ise" ye dönüştürüp benliğimizi
ölmeyi umud ediyoruz
....
yaşamak , ölmeyi seçenek kılacak kadar güçlü değil oysa
....


NüHa

2 yorum:

  1. Bilmem yüreğimizde içine gömüldüğümüz daha kaç mezar var.. ne soykırımlar yapmıştır zalim yanlarımız masumiyetimize.. zulümlerin intikam sebebi, mezarlarımızın içinde titreyen ruhumuzun tutsaklığıysa varsın bir umuda daha yelken açmasın baharlar, güneşin önüne gölge olsun ısınmaya çalışırken gözlerime perde olan parmaklar...

    evet içimize gömülerek yaşamayı öğretiyor hayat..

    Yaradanın üzerine yemin ettiği zamana bir tiktak ritmiyle ahengin büyüsüne kapılamayan ruhlar, ebedi köleliğin çaresizliği içinde mi kıvranırlar?

    Bizi bir soru, yaşamayı çok bilinmeyenli hatta hiç bilinmeyenli bir denklem, tahammülü, seferi, sabretmeyi yahut ölmeyi de seçenek kılan bir düzen...

    İlahi sensin yûhyî ve yûmît...

    YanıtlaSil
  2. Veciz bir yorum olmuş Üveys..
    Teşekkürler..Anlamak istediğiniz her satır için..

    YanıtlaSil

Sözün Gücüne inanmayan neden kelime-i şehadet getirir ki?..