Mutluluk...
o bilmediğimiz kaf dağının yine bilmediğimiz arkasına gizlemiştir kendini
...
Acılar ve hüzünler'in bıraktığı boşlukları tamamlamak için gösterir gülcemalini sonra yine bilinmezlere kaçıp gider
...
Tedirginlik en belirgin özelliğidir
.....
Ve akıllı kimdir diye sorulsa birgün
mutluluğu en az umandır derim...
Çünkü yalnız; ahmakların hergün mutlu olduğuna olan inancıma şahittir yaşadığım dünya
.....
Mutlumusunuz Halâ ? ...
NüHa
Mutluluk kaf dağının ardındaysa bırakalım kaf dağını ve arkasını, orada ahmaklar mutluluğu paylaşsınlar.. sünepe bir hayatın tadıyla mutlu olanlar zaten ancak kaf dağı hayallerine koşarlar..
YanıtlaSilMutluluğu da herşeyi ayırdığımız gibi ikiye ayırırsak ikincisi de bizim olsun.. Yani kaf dağının ardında olamayacak olan mutluluk.. Yani acıların hüzünlerin, yalnızlıkların, can sıkıntılarının, yorgunlukların hemen yanı başında hep hazır halde bulunan mutluluk.. yani Hakkın bize bahşettiği mutluluk. İşte o konsun yüreğimize ve o dokunsun dudaklarımızdaki tebessüme.. Biz şimdi o hüzünlü tınıyı terennüm ederek ikinci mutluluğu yaşayalım.. Yani hakiki mutluluğu...
Ahmakların asla ulaşamayacağı bu mutluluğa sahip olanlar, bir daha gülümseyip mutlu olacaklar bu satırları okurken..
Şimdiyse bir daha soruyoruz kaf dağı arkasındaki mutluluğu yaşayanlara;
"Gerçekten Mutlumusunuz?.."
Bazen günlük mutluluklar umar nefis bunun zahmeti de yoktur...oysa hayatın bu mutlulukların karşılığında bizden söküp götürdüklerine gözlerimiz gafletten kapalıdır..
YanıtlaSilFakat hüzünlerin ve acıların yanıbaşındaki mutluluklarla bunları asla kıyaslayamayız...Bazen bütün bir ömrü insan tek bir mutluluk için yaşar.
İşte o ömürler anılmaya değer bir hayat bırakır...ahmakların ise adı mezar taşlarından başka bir yerlerde okunmamaktadır..
Ya da..hazzı ve mutluluğu, huzur dengesinde bulmaktır asıl çaba.. kimbilir..