"Herkesin söylenmeyecek sözleri vardır" derken Şeriati, herkesin söyleyemeyeceği sözleri de vardır diye düşünmüş ve "anlatabilseydim" diye not düşmüştüm bir yerlere... Zira, Halil Cibranda der ki;
"İnsanın değeri Ulaşmak istediğiyle ölçülür, Ulaştığıyla değil."
Evet, ve yine bunlara ilaveten diyorum ki; Kendinizi dahi, kendi ayaklarınızın altına koysanız, kendinizde saklı olan şeyin omuz hizasına yetişemiyorsunuz.. Fakat o size ait birşey iken kendinizi ondan uzak sanıyorsunuz.. Halbuki uzak olan, yani ayaklarınızın altına koyduğunuz kendiniz, zaten yetişemediğinizden arda kalan.. Sıyrılmanız gereken.. Umursamayıp geride bırakmanız gereken.. Hatta siz ancak ayaklar altına kendinizi koyarak yüceltirsiniz aşkı.. Ve sonra yücelen yanınızla kendinizin üzerine basabilirsiniz... Bu, kendinizi de bahtiyar edecektir.. Kaç kişi aşk tarafından kutsanmıştır ki.. Ve Cibrandan hissettiğim; ulaştığınız, ulaşmak istediğinizin bereketi aynı zamanda.. O sebeple bir omuz hizası daha hedeflemek yakışır insana.. Sonrasında ise siz de terennüm edeceksiniz şu sözleri; ... Ey düşüncenin ülkesi Ey gerçeğe tapanların Ve güzelliğe dua edenlerin beşiği! Seni süvarilerle istemedik Yahut gemilerle Yahut atlarla ve göçle Ne doğudasın ne batıda Ne de dünyanın güneyinde veya kuzeyinde Ne havadasın ne denizlerde Ne de ovada yahut ıssız çöllerde. Sen ruhlarda aydınlık ve ateşsin Sen göğsümde çarpan gönlümsün!
... Ve, haşyet içerisinde, muhlis bir yürekle demeliyiz ki; "Aşk, seni, kendimden dahi korumayı öğretti bana."
:)
YanıtlaSil"Herkesin söylenmeyecek sözleri vardır" derken Şeriati, herkesin söyleyemeyeceği sözleri de vardır diye düşünmüş ve "anlatabilseydim" diye not düşmüştüm bir yerlere... Zira, Halil Cibranda der ki;
YanıtlaSil"İnsanın değeri
Ulaşmak istediğiyle ölçülür,
Ulaştığıyla değil."
Evet, ve yine bunlara ilaveten diyorum ki; Kendinizi dahi, kendi ayaklarınızın altına koysanız, kendinizde saklı olan şeyin omuz hizasına yetişemiyorsunuz.. Fakat o size ait birşey iken kendinizi ondan uzak sanıyorsunuz.. Halbuki uzak olan, yani ayaklarınızın altına koyduğunuz kendiniz, zaten yetişemediğinizden arda kalan.. Sıyrılmanız gereken.. Umursamayıp geride bırakmanız gereken..
Hatta siz ancak ayaklar altına kendinizi koyarak yüceltirsiniz aşkı.. Ve sonra yücelen yanınızla kendinizin üzerine basabilirsiniz... Bu, kendinizi de bahtiyar edecektir.. Kaç kişi aşk tarafından kutsanmıştır ki..
Ve Cibrandan hissettiğim; ulaştığınız, ulaşmak istediğinizin bereketi aynı zamanda.. O sebeple bir omuz hizası daha hedeflemek yakışır insana.. Sonrasında ise siz de terennüm edeceksiniz şu sözleri;
...
Ey düşüncenin ülkesi
Ey gerçeğe tapanların
Ve güzelliğe dua edenlerin beşiği!
Seni süvarilerle istemedik
Yahut gemilerle
Yahut atlarla ve göçle
Ne doğudasın ne batıda
Ne de dünyanın güneyinde veya kuzeyinde
Ne havadasın ne denizlerde
Ne de ovada yahut ıssız çöllerde.
Sen ruhlarda aydınlık ve ateşsin
Sen göğsümde çarpan gönlümsün!
...
Ve, haşyet içerisinde, muhlis bir yürekle demeliyiz ki;
"Aşk, seni, kendimden dahi korumayı öğretti bana."
Söylenmeyecek sözler varsa
YanıtlaSilSöylendiğinde, üzerinde konuşulamayacak sözler de vardır ..