(1933-iran/19 haziran 1977 İngiltere)
Haziran ölümlerinin anlamlılığı garip bir tevafukmudur?
Ali Şeriati'nin anılmaya değil anlaşılmaya değer sözleri arasında benimkiler fazlalık etsin istemem lakin onu tanıdığım ilk günden beri bende hiç eskimeyen ve durağanlaşmayan sözlerin sahibi olarak yer bulduğunu belirtmek isterim.
Bugün Şeriati'nin ölüm yıldönümüymüş..Sabah tvnet'te İhsan Eliaçık'tan öğrendim
Bu vesileyle Şeriati'yi okumaya henüz başlamamış olanlara tavsiye babında Ömer Noyan'ın "Ali Şeriati ile Söyleşmek" kitabını önerebilirim.Şuna inanıyorum ki kaliteli eserler okunduğu yerde kalmaz ve okurunun kitaplığını çoğaltır.Yeni bir kapıdır kendinden sonrasına.Bu kitaptan sonra da Şeriati'ye yakınlaşmak için epey yolunuz olduğunu farkedeceksinizdir.
Çünkü Şeriati hiçbir vakit tek bir cümleye sığdırılacak bir ömür yaşamadı.
Onu tanımlayan her cümlenin tam aksi bir cümleyle de karşılaşabilirsiniz.
O bir sufi değildi ama sufiliğin derinine indi
O bir devrimci değildi ama bir devrimin arkasına adı yazıldı
O bir sosyologdu ama "benim derdim kimsesizlik derdi" dedi.
...
Onun "Fatıma Fatımadır" deyişi gibi
bizde
Şeriati,Şeriati'ydi diyebiliyoruz ancak.
Allah'tan rahmet ve mağfiret diliyorum üstad'a.
NüHa
"Ey çölün sadık okuyucusu,ey dost! Ey bilgili düşman,bu şıkşıkiyeyi kendi şıkşıkıyen gibi dinleme, gör!Okuma,bul!Ne diyeceğini düşünmeden önce, benim ne dediğimi düşün!"(ali şeriati ile söyleşmek/s.9)